12-Yusuf Suresi 87. Ayeti

يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِنْ يُوسُفَ وَاَخ۪يهِ وَلَا تَا۬يْـَٔسُوا مِنْ رَوْحِ اللّٰهِۜ اِنَّهُ لَا يَا۬يْـَٔسُ مِنْ رَوْحِ اللّٰهِ اِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ
[ Yâ beniyyez hebû fe tehassesû min Yûsufe ve a-hîhi velâ tey-e-sû min ravhillâhi innehu lâ yey-e-su min ravhillâhi illel kavmul kâfirûne. ]
{…Ey oğullarım! Gidin de Yusuf ve kardeşinden duyumlar edinin. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, şüphesiz Allah’ın rahmetinden, kafirler topluluğu dışında kimse, ümidini kesmez.’ }

Devam

12-Yusuf Suresi 86. Ayeti

قَالَ اِنَّمَٓا اَشْكُوا بَثّ۪ي وَحُزْن۪ٓي اِلَى اللّٰهِ وَاَعْلَمُ مِنَ اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ
[ Kâle innemâ eşkû bessî ve huznî ilAllâhi ve ea’lemu minAllâhi mâ lâ ta’lemûne. ]
{ Babaları dedi ki; ‘Kederimi ve hüznümü sadece Allah’a şikayet ederim ve Allah tarafından da bilmediğiniz şeyleri biliyorum…}

Devam

12-Yusuf Suresi 85. Ayeti

قَالُوا تَاللّٰهِ تَفْتَؤُ۬ا تَذْكُرُ يُوسُفَ حَتّٰى تَكُونَ حَرَضًا اَوْ تَكُونَ مِنَ الْهَالِك۪ينَ
[ Kâlû tAllâhi tefte-u tezkuru Yûsufe hattâ tekûne haradan ev tekûne minel hâlikîne. ]
{ Oğulları dedi ki; ‘Hayretle Allah’a yemin olsun! Sürekli Yusuf’u anıyorsun, sonunda zayıf düşeceksin veya helak olacaksın.’ }

Devam

12-Yusuf Suresi 84. Ayeti

وَتَوَلّٰى عَنْهُمْ وَقَالَ يَٓا اَسَفٰى عَلٰى يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظ۪يمٌ
[ Ve tevellâ ‘anhum ve kâle yâ e-sefâ ‘a’lâ Yûsufe vebyaddat ‘aynâhu minel huzni fehuve kazîmun. ]
{ Yüzünü onlardan çevirdi ve dedi ki; ‘Ey kederim! Yusuf’a.’ Hüzünden O’nun gözleri beyazladı. O, kederini içine atan idi. }

Devam

12-Yusuf Suresi 83. Ayeti

قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ اَنْفُسُكُمْ اَمْرًاۜ فَصَبْرٌ جَم۪يلٌۜ عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَأْتِيَن۪ي بِهِمْ جَم۪يعًاۜ اِنَّهُ هُوَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ
[ Kâle bel sevvelet lekum enfusukum emran fe sabrun cemîlun ‘a’sAllâhu en ye/tiyenî bihim cemî’ân innehu huvel ’a’lîmul hakîmu. ]
{ Babaları dedi ki; ‘Bilakis, nefisleriniz işlediklerinizi size çok arzulatmış. Artık güzelce sabretmek vardır. Umuyorum ki; Allah onların hepsini Bana getirecektir. Şüphesiz O, ALiMün-HaKiM’dir. }

Devam

12-Yusuf Suresi 82. Ayeti

وَسْـَٔلِ الْقَرْيَةَ الَّت۪ي كُنَّا ف۪يهَا وَالْع۪يرَ الَّت۪ٓي اَقْبَلْنَا ف۪يهَاۜ وَاِنَّا لَصَادِقُونَ
[ Ves-e-lil karyetelletî kunnâ fîhâ vel’î’ralletî akbelnâ fîhâ ve innâ lesâdikûne. ]
{…içinde bulunduğumuz kasabaya ve kendileriyle dönüğümüz kervana sorabilirsin. Şüphesiz biz doğru söylüyoruz.» }

Devam

12-Yusuf Suresi 81. Ayeti

اِرْجِعُٓوا اِلٰٓى اَب۪يكُمْ فَقُولُوا يَٓا اَبَانَٓا اِنَّ ابْنَكَ سَرَقَۚ وَمَا شَهِدْنَٓا اِلَّا بِمَا عَلِمْنَا وَمَا كُنَّا لِلْغَيْبِ حَافِظ۪ينَ
[ İrci’û ilâ e-bîkum fekûlû yâ e-bânâ inneb neke seraka vemâ şehidnâ illâ bimâ ‘a’limnâ vemâ kunnâ lilğaybi hâfizîne. ]
{…Babanıza dönün ve deyin ki; «Ey Babamız! şüphesiz oğlun hırsızlık etti, bildiğimiz şeyin dışında şahitlik yapmadık ve gaybı koruyanlar da değiliz…}

Devam

12-Yusuf Suresi 80. Ayeti

فَلَمَّا اسْتَيْـَٔسُوا مِنْهُ خَلَصُوا نَجِيًّاۜ قَالَ كَب۪يرُهُمْ اَلَمْ تَعْلَمُٓوا اَنَّ اَبَاكُمْ قَدْ اَخَذَ عَلَيْكُمْ مَوْثِقًا مِنَ اللّٰهِ وَمِنْ قَبْلُ مَا فَرَّطْتُمْ ف۪ي يُوسُفَۚ فَلَنْ اَبْرَحَ الْاَرْضَ حَتّٰى يَأْذَنَ ل۪ٓي اَب۪ٓي اَوْ يَحْكُمَ اللّٰهُ ل۪يۚ وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِم۪ينَ
[ Fe lemmâs tey-e-sû minhu halesû neciyyân kâle kebîruhum e-lem ta’lemû enne a-bâkum kad a-haze ‘a’leykum mevsikan minAllâhi ve min kablu mâ ferrattum fî Yûsufe felen ebrahal arda hattâ ye/zene lî e-bî ev yahkumAllâhu lî vehuve hayrul hâkimîne. ]
{ Ondan umutlarını kestiklerinde fısıldaşarak çekildiler, onların büyükleri dedi ki; ‘Bilmez misiniz ki; Babanız sizden Allah adına sağlam bir söz aldı ve önceden de Yusuf konusunda yetersiz kaldınız. Öyleyse bu yeri asla bırakmayacağım, ta ki; Babam bana izin verecek veya Allah benim için hüküm verecek. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır…}

Devam

12-Yusuf Suresi 79. Ayeti

قَالَ مَعَاذَ اللّٰهِ اَنْ نَأْخُذَ اِلَّا مَنْ وَجَدْنَا مَتَاعَنَا عِنْدَهُٓۙ اِنَّٓا اِذًا لَظَالِمُونَ۟
[ Kâle me’â’zAllâhi en ne/huze illâ men vecednâ metâ’a’nâ ‘indehu innâ i-zen lezâlimûne. ]
{ Yusuf dedi ki; ‘Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını alıkoymaktan Allah’a sığınırım! Şüphesiz o zaman zulüm yapanlardan oluruz’. }

Devam

12-Yusuf Suresi 78. Ayeti

قَالُوا يَٓا اَيُّهَا الْعَز۪يزُ اِنَّ لَهُٓ اَبًا شَيْخًا كَب۪يرًا فَخُذْ اَحَدَنَا مَكَانَهُۚ اِنَّا نَرٰيكَ مِنَ الْمُحْسِن۪ينَ
[ Kâlû yâ eyyuhâl a’zîzu inne lehu e-ben şeyḣan kebîran fe huz e-hadenâ mekânehu innâ nerâke minel muhsinîne. ]
{ Kardeşler dediler ki; ‘Ey vezir! hakikaten onun çok ihtiyar bir babası var, onun yerine bizden birini alıkoy, şüphesiz biz Seni güzel davrananlardan görüyoruz.’ }

Devam

12-Yusuf Suresi 77. Ayeti

قَالُٓوا اِنْ يَسْرِقْ فَقَدْ سَرَقَ اَخٌ لَهُ مِنْ قَبْلُۚ فَاَسَرَّهَا يُوسُفُ ف۪ي نَفْسِه۪ وَلَمْ يُبْدِهَا لَهُمْ قَالَ اَنْتُمْ شَرٌّ مَكَانًاۚ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا تَصِفُونَ
[ Kâlû in yesrik fekad seraka a-hun lehu min kablu fe e-serrahâ Yûsufu fî nefsihi velem yubdihâ lehum kâle entüm şerrün mekânen vAllâhu ea’lemu bimâ tasifûne. ]
{ Kardeşler dediler ki; ‘Eğer çaldıysa, önceden onun kardeşi de kesin çalmıştır.’ Yusuf kendi nefsi içinde onu gizledi ve belli etmedi, onlara dedi ki; ‘Siz daha kötü bir konumdasınız. Allah, isnat ettiğiniz şeyi daha iyi Bilendir.’ }

Devam

12-Yusuf Suresi 76. Ayeti

فَبَدَاَ بِاَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَٓاءِ اَخ۪يهِ ثُمَّ اسْتَخْرَجَهَا مِنْ وِعَٓاءِ اَخ۪يهِۜ كَذٰلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَۜ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ اَخَاهُ ف۪ي د۪ينِ الْمَلِكِ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُۜ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَٓاءُۜ وَفَوْقَ كُلِّ ذ۪ي عِلْمٍ عَل۪يمٌ
[ Fe bede-e bi ev’i’yetihim kable vi’â’-i a-hîhi sümmes tahracehâ min vi’â’-i a-hîhi kezâlike kidnâ liYûsufe mâ kâne liye/huze a-hâhu fî dînil meliki illâ en yeşâ-Allâhu nerfe’u’ deracâtin men neşâ-u ve fevka kulli zî ‘ilmin ‘a’lîmun. ]
{ Derken kendi kardeşinin kabından önce onların kapları ile başladı. Yusuf’a işte böyle bir çare öğrettik. Allah’ın dilemesi dışında, kralın dininde kendi kardeşini yakalaması olmaz idi. Dilediğimiz kimseyi derecelerler yükseltiriz ve her ilim sahibinin üstünde çok iyi bir bilen vardır. }

Devam